Macaristan Başbakanı Orban, Avrupa Birliği içinde Rus gazına karşı alınan yaptırım kararına karşı olacağını belirtti. Rusya'ya uygulanılan yaptırımlar onları durdurmuyor aksine hızlandırıyor. Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında oy birliği ile alınan kararlar Rusya'nın Ukrayna Savaşını sonlandırmasına veya Avrupa'ya yayılmasına engel olmamaktadır. Bundan dolayı Rusya ile karşılıklı siyasi pazarlık yapmalıyız. Yoksa ilerleyen zamanlarda Rusya ile karşılıklı çatışma yeni boyut kazanarak kendi içimize sıçrayacak. Her defasına Avrupa Parlamentosu'nda alınan oy çokluğu kararı sonrası bizler Avrupa Birliği Konseyi'nde üye ülkelerin devlet başkanları olarak net oy birliğine gitmek zorunda kalıyoruz. Ülkelerin karşılıklı ikili ilişki ve ticaretleri bulunuyor. Her Avrupa ülkesi Almanya gibi ekonomik temelleri atılmış güçlü yapısı bulunmuyor. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri olarak mecburen Rusya ile karşılıklı siyasi, ekonomik ve silah ticareti yapmak zorundayız. Bundan dolayı artık her alınan karar sonrası yaptırım ve ambargo uygulamak yerine artık ikili diyaloğu tercih etmeliyiz. Güvenilir ülke ev sahipliğinde oluşturulacak zirve de Türkiye ön planda yer alıyor. İstanbul'da devletler bir araya gelerek Ukrayna'daki savaşı konuşarak halledebiliriz. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte kazananın olmayacağı ikileme sürüklenebiliriz. Yaptırımlar Rusya'dan çok içinde bulunduğum Avrupa Birliği'ne zarar veriyor. Bu yüzden AB'nin Rus karşıtı eylemlerini artık desteklemeyeceğiz. Silahlı çatışmalar durmalı, anlaşmazlıklar müzakere yoluyla çözülmeli dedi.
Viktor Orban, 2022 yılında ülkesinde yapılan seçimlerde rakiplerinden daha fazla oy alarak tek parti olarak iktidar sahibi oldu. Macaristan'da yapılan seçimlerde Orban'ın karşısında yer alan rakiplerine ABD ve Avrupa ülkelerinin tam destek süreci Orban'ın Macaristan'ın Başbakanı olma yolunda kazanım elde etmesi sonrası ülkesi ve kendisi açısında dış politika da değişiklikler yapacağının sinyalini verdi. 2022 seçimlerine kendisine karşı olan ABD ve Avrupa'ya karşı şimdi onların çıkarlarına uymayan hareket eylemlerine Avrupa Birliği içinde veto hakkını kullanarak siyasi zorluk çıkartmaktadır. En doğal hakkı olarak bu yola başvurarak gelecekte küresel ekonomi ve piyasayı belirleyecek Doğu ülkeleriyle dış politikada ortak hareket etmenin gerekliliğini savunmaktadır.