Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, NATO'ya yeni üyelikler bizi ilgilendirmez. Ama sınırlarımızda yer alan ve bize karşı tehdit unsuru olarak algılanan ülkelerin NATO'ya katılmasına karşıyız. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelikleri Rusya açısından bir sorun teşkil etmez ve bizi hiç alakadar etmeyecek derecede gelişen olaydır. Rusya'ya doğrudan bir tehdit teşkil edemezler. Bize karşı o ülkelerden askeri anlamda doğrudan hiçbir tehdit gelemez. Bu durumu hepimizi iyi biliyoruz. Ancak NATO'nun sınırımıza yaklaşması dibimizde yer alan ülkeleri kendi bünyesine katarak bizi karşı orada bulunduracakları silahlar bizi ilgilendirir. NATO'nun böyle bir karar alması Soğuk Savaş yıllarını hatırlatır vaziyette görünürlük düzeyinin arttıracaktır ki karşılıklı bu kışkırtıcı hamlelerden karşı durmalıyız. Karşı olduğumuz ittifakın sınırımıza yaklaşması tepkimizi tetikleyecek unsur tehdit algısı olarak görüyoruz dedi.
İkinci Dünya savaşından beri tarafsızlıklarını ilan eden İskandinav ülkelerine Soğuk Savaş'ın en tehlikeli dönemlerinde bile Rusya'dan herhangi bir askeri saldırı olmazken bu dönemde Finlandiya ve İsveç'in ters yönlü aldıkları karar Rusya'yı derin bir çıkmaza düşürme hedefi olarak algılanıyor. Rusya, 2008 yılında Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi olan Gürcistan'ın NATO'ya katılma isteği sebebiyle Güney Osetya'da 8 gün savaşı gerçekleşti. Günümüzde Ukrayna'da olduğu gibi o yıllarda da aynı senaryo Gürcistan'da meydana geldi. Batı desteği uzun süremeden 8 gün içerisinde Rusya hakimiyeti eline aldı. Ama Gürcistan BDT'den ayrıldı. Günümüzde Ukrayna Savaşı'nın başlama sebebinde ilk etken 2014 Kırım ilhakı ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin 2021'in son aylarında başlayan NATO'ya katılım müzakerelerini başlatmasıdır. Rusya, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri oluşan karşılıklı Doğu-Batı bloku üyelerinin birbirlerine zarar vermeyecek sınır sorunu olmayacak derece de ilerletmeye özen göstermekteydi. Günümüzde sınırında tehdit algısı olarak nitelendirdiği NATO'nun yer almaması adına Ukrayna Savaşı'nı başlattı. Ortaya çıkan sonuç insanı dram, suçu olmayan sivil kaybı, yaşam alanlarının tahrip edilmesi ve altından kalkılamayacak ekonomik zarar küresel aktörlerin Ukrayna'da ortaya koydukları tablonun özetidir.