Bugün dışişleri bakanı Çavuşoğlu, Kosova Bakanı Schwarz ile önemli bir basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun bugün yaptığı konuşmada oldukça net mesajlar yer alıyordu. Kosova ile sivil havacılık anlaşması imzaladıklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Anlaşma ile halklarımız arasında temas daha da çok artacak" dedi. Çavuşoğlu sözlerine FÖTÖ sıkıntısı ile devam ederken açıklamaları şu şekildeydi;
"Bugün sivil havacılık anlaşması imzaladık. Anlaşma ile halklarımız arasında temas daha da artacak. Turizm artacak. Türkiye'den gelen turist artacak ve Kosova'dan Türkiye'ye gelen turist artacak. Frekans sayılarını da artırmış olacak. Biz, Kosova'daki Türklerin de Arnavutça öğrenmesi için onları teşvik ediyoruz. Bu konuda da birlikte çalışabiliriz. TİKA'mız son derece aktiftir. Bugüne kadar 700'den fazla projeyi Kosova'da hayata geçirdi. Yeni projeler için de Kosova hükümetinin desteği ile çalışmalarını sürdürüyorlar. Yunus Emre Türk Kültür Merkezimiz ve Maarif Vakfımız ile kültür, ekonomi, eğitim alanında siyasi desteğimizin yanında Kosova'ya desteğimiz artarak devam ediyor"
"Kosova'daki FETÖ varlığı ilişkilerimizin önündeki en büyük sıkıntı. Yani tek sınama diyebiliriz onun dışında bizim hiçbir problemimiz yok. Çünkü FETÖ varlığı, ilişkilerimizi zehirlemek için her türlü olumsuz çalışmayı sürdürüyor. Türkiye'de darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün Kosova'daki varlığı bizleri ve Türk halkını derinden üzüyor. Geçmişte ülkemizde uyguladığı stratejinin benzerini hatta aynısını Kosova'da uyguluyor. Bunları görüyoruz. Bir yandan gençleri zehirlemeye devam ediyorlar, bir yandan medyaya yatırımlarını artırıyorlar. Diğer taraftan da devlet kurumlarına sızma çalışmalarına devam ediyorlar. Türkiye ve diğer ülkelerde yaptıklarını yapıyorlar. Bu yüzden dost ve kardeş ülke Kosova'da bunları görmek bizi üzüyor. Kosova'nın kendi güvenliği ve geleceği bakımından bunların tehlikeli olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kendi güvenliğiniz bakımından da bu önemli" açıklamalarının ardından şu sözleri ekledi;
"Türkiye'nin 90'ları karanlık günlerine dönmesine izin vermeyeceğiz"
"Belgrad'da başladık. Orada da aynı mesajları verdik. Biz Priştine-Belgrad yani Kosova ile Sırbistan arasındaki diyaloğu destekliyoruz. Ve diplomasi yoluyla anlaşmaya varılması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca Bosna Hersek'teki gelişmeler, bölgedeki gelişmeler, Ukrayna savaşının bölgeye olumsuz yansımaları da var, alınacak dersler de var. Bölgede gerginliğin arttığını gördük. Türkiye olarak bu bölgenin 90'ların karanlık günlerine dönmesine izin vermeyeceğimizi defalarca söyledik. Bunun için de her türlü çalışmayı yapıyoruz. Bölgede tüm ülkelerle iyi ilişkileri olan ve herkesle konuşabilen bir ülke olarak bu doğrultuda çabalarımızı sürdüreceğiz. Diplomasiyi ön plana çıkaracağız. Dolayısıyla diyalog bölgedeki kalıcı barış ve istikrar için son derece önemlidir."