Bir süredir tüm dünya ülkelerinin gündemlerinde olan ancak genel çerçevede bakıldığı zaman yalnızca Türkiye tarafından sahip çıkılan göçmenler, geçtiğimiz günlerde insanlık dışı bir muamele ile karşı karşıya kaldılar. Avrupa’ya geçmek üzere kaçak yollar ile Yunanistan’a ulaşan göçmenler, Yunan güvenlik güçleri tarafından resmen işkenceye uğradıklarını açıkladılar.
Meriç Kıyısını kullanarak Yunanistan’a geçen orada da Yunan güvenlik güçlerine yakalanan düzensiz göçmenler, karşılaştıkları insanlık dışı muameleyi anlattı. Türk askerlerine onlara sahip çıktıkları için teşekkür eden göçmenler, Türkiye’ye yüzerek geldiklerini belirtti.
DENİZİN ORTASINA BIRAKILDILAR!
Meriç Nehri’nin kıyısını kullanarak Yunanistan’a oradan da Avrupa geçiş yapmayı planlayan Afganistan, Fas ve İran uyruklu düzensiz göçmenler, Yunanistan tarafına geçmeyi başardıktan sonra hayatlarının şoku ile karşılaştı. Yunan güvenlik güçleri tarafından fark edilen göçmenler, darp edildi. Konuya ilişkin açıklama yapan göçmenlerden İran uyruklu Amir Rashidi, şu ifadeleri kullandı: “Yunanistan tarafında yaklaşık 4- 5 kişi beni dövdü. Dayak yemekten bayılmışım. Tekme, tokat, sopa, yumruk ve ellerine ne geçtiyse onlar ile dövdüler.”
Dayak yedikten sonra denizin ortasında kaldıklarını ifade eden göçmen Rashidi, Türkiye’ye yüzerek gelmek zorunda kaldıklarını belirtti. Mehmetçiğin onlar için ateş yaktığını ve ısınmalarını sağladığını belirten Rashidi, ayrıca Türk askerinin onlara kıyafet verdiğini ve hastaneye de götürdüğünü ifade etti.
“EŞYALARIMIZI ÇALDILAR!”
Türkiye’ye yüzerek gelen ve Mehmetçiğe sığınan diğer bir göçmen Faslı Abdülsamed Gamda, Yunanistan’a 4 kişi geçtiklerini ancak sonrasında Yunan güvenlik güçleri tarafından yakalandıklarını belirtti. Paralarının ve kıyafetlerinin Yunan askerleri tarafından alındığını ileri süren Gamda, bir araç ile kampa götürüldüklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Biz kampta sadece iç çamaşırı ile kaldık. Sonra da geri gönderilmek üzere araçlara bindirildi. Her araçta yaklaşık olarak 40 kişi vardı. Türkiye sınırına yakın bir yere getirdiler. Sonra 10’ar kişilik gruplar halinde botlara bindirdiler. 2’şer kişi botları kullandı. Bize silah gösterip suyun içe bıraktılar. Yalnızca kendi imkanlarımız ile Türkiye’ye geldik. “