Evlere kapandığımız şu günlerde en iyi vakit geçirme yöntemlerinin birisi de şüphesiz ki ekran karşısına geçip sevdiğiniz bir filmi izlemek. Yaşanılan olumsuz şartların üstesinden gelmek için kara komik filmler oldukça iyi bir seçenek. Bu yazıda Keçiyi Kaçırma filmi ele alınarak değerli izleyicilere önceden film hakkında fikir sahibi etmek hedefleniyor.
Keçiyi Kaçırma filmi eleştirisi
Kara komik film türüne son dönemlerde artan rağbet ve ilginin sebebi kesin olarak bilinmese de pandemi döneminin yaratmış olduğu stres bizce iyi bir cevap olabilir. Kara komik film türündeki Keçiyi Kaçırma filmi bu haftanın konusu. Ancak filmle ilgili izlenimler beklentiyi karşılamadığı yönünde. Filmle ilgili kullanılabilecek en iyi tabirin “boş zaman filmi değil”, “çok boş zaman filmi” söyleyebiliriz. Filmle ilgili ne çok iyi ne de çok kötü gibi bir kesin yargı verilemiyor.
Get The Goat, filmi türünün çoğu öneğinde olduğu gibi absürt konusu ile dikkat çekiyor. Konunun absürt olarak ilerlemesi başarılı olarak bulunan bir nokta denebilir. Ancak film izleyenler için kesin bir beğeni yargısı vermiyor, Kişinin anlık ruh haline göre çok değişkenlik gösterebilir. Bu da filmin başarılı ya da başarısız olduğu konusunda oldukça göreceli bir hal alıyor.
Get The Goat konusu nedir?
Beceriksiz ve şapşal iki polisin tanışmalarının ardından başlarından geçen olaylar filmin konusunu oluşturuyor. Amiri tarafından içinde bulunduğu görevden kısmen uzaklaştırılan polislerden biri, şehir simgesi olan Celestina adlı keçiyi korumak için görevlendirilir. Ancak yine başarısız olur ve keçiyi elinden kaçırır. Keçinin arkasından yollara düşer ve Sao Paula’ya kadar gider. O sırada ikinci karakter polis de başarısız bir görev sonucu kendisini kapı dışında bulur ve iki karakterin yolları kesişir. Yolları kesişen iki şapşal polis Celestina’nın peşine düşmüşlerdir ve yeni ekip arkadaşı olmuş halde birbirlerine bulurlar. Kahramanlarımızın Celestina’nın peşindeyken başlarına neler geleceği ise merak konusu.
Film IMDB’den 6,1 puan almıştır.