Son dönemlerin en çok korkulan hastalıklarından olan ve hem her yaştan hem de her cinsiyetten vatandaşlarda görülebilmesi sebebi ile giderek daha da endişeli bir tablonun ortaya çıkmasına sebep olan kanser, bilim insanları tarafından araştırılmaya devam ediliyor. Kişinin kendi hücrelerinin çeşitli sebeplerden ötürü bozulması ile birlikte vücudun herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilen kanser hastalığına karşı kesin bir tedavi bulamamış olan bilim insanları, oldukça önemli bir yol aldıkları yeni çalışmalarının sonuçlarını duyurdu.
Son dönemlerde yayılım hızı yüksek viral bir enfeksiyon hastalığı gibi hareket eden ve her gün dünya genelinde binlerce kişiye teşhisi konulan kanser hastalığı, bilim insanlarının yeni çalışmaları ile gündeme geldi. Diğer kanser tedavilerine tepki vermeyen zorlu kanser hastaları üzerinde yürütülen deneysel çalışmanın ilk sonuçları, bilim insanlarını kişiye özel kanser tedavisi konusunda umutlandırdı.
16 KİŞİ İLE YÜRÜTÜLDÜ!
Vücudun herhangi bir bölgesinde bozulan hücreler sebebi ile ortaya çıkan ve hem çeşidine hem de tanı süresine göre öldürücülük oranı yüksek olabilen kanser hastalığı, günümüzde birçok insanın en çok korktuğu hastalık grubu içerisinde yer alıyor. Kesin bir tedavi yönteminin olmaması sebebi ile bilim insanlarının da temkinli yaklaşımlarını gerektiren bu hastalık hem ülkemizde hem de dünya genelinde birçok bilimsel çalışmaya konu oluyor.
Her sene kanserin olası tedavi yöntemlerine ilişkin birçok çalışma yürütülüyor olmasına rağmen halen hastalığa ilişkin kesin bir tedavi yöntemi geliştirilmedi. Ancak bilim insanlarının yürüttükleri son çalışmanın kişiye özel kanser tedavi konusunda umut vadettiği ileri sürüldü.
Diğer kanser tedavilerine yanıt vermeyen 16 hasta üzerinde yürütülen yeni bir çalışma, kanser tedavisini kişiye özel olarak planlanabileceğini düşündürdü. Çalışma kapsamında 11 kişinin durumunda bir değişiklik olmazken 5 kişinin durumunun yatay seyre getirildiği bilgisi kaydedildi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ TASARIMI!
Bilim insanlarının yeni çalışması kapsamında T hücreleri bir kanser avcısı olarak programlandı ve bağışıklık sisteminin yeniden tasarlanmasına ilişkin önemli adımlar atıldı.