Çanakkale Cephesi’nde Türk ordusu tarafından verilen mücadele sadece Türk tarihini değil dünya tarihini etkiledi. Bu cephedeki mücadelenin kazanılması bütün dünyadaki güç dengelerini değiştirdi ve Türklerin gücünü bütün dünyaya göstermiş oldu.

Çanakkale Cephesi’nin kazanılması Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasına da önayak olmuştur. Çanakkale, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyetinin ne kadar önemli olduğunu ve Türk ordusunun bunları korumak için ne kadar azimli olduğunu gözler önüne sermiştir. Türk ordusu, kendisinden silah gücü olarak üstün olan bir kuvvete karşı zafer kazanmıştır. Bütün dünya Türk’ün azmine ve mücadelesine şahit olmuştur. Türk ordusunun Çanakkale Cephesi’ndeki zaferi ile birlikte “Çanakkale Geçilmez!” sözü tarihe geçmiştir.

18 Mart’ta neler yaşandı?

1915 ve 1916 seneleri arasında Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı ve İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen deniz ve kara muharebelerine Çanakkale Savaşı ya da Çanakkale Muharebeleri denmektedir.

İtilaf Devletleri, Osmanlı’nın başkenti İstanbul ve Çanakkale’deki boğazların kontrolünü ellerine almak, Rusya ile aralarında erzak ve askeri ikmal yolu sağlamak, Almanya’nın müttefiki olan Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak ve böylece İttifak Devletlerini zayıflatmak için Çanakkale Boğazını hedef olarak seçmiştir.

İtilaf Devletleri’nin saldırısı başarısız oldu ve geri çekilmek zorunda kaldı. Her iki taraf da çok büyük kayıplar verdi.

Çanakkale Zaferi

Birleşik Krallık Savaş Konseyi sekreteri Albay Hankey Winston Churcill’in desteğiyle birlikte 1914 senesinin Eylül ayında Çanakkale Boğazı’nın geçilmesini ve İstanbul’un işgal edilmesini gösteren savaş planını konseye sunmuştur. Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinin oluşturduğu donanma 1915 Şubat’ta Boğaz saldırılarına başladı.

19 Şubat 1915 ile 25 Şubat 1915 bombardımanlarının sonucunda giriş tabyalarının geri hatta çekilmesi emri Müstahken Mevki Komutanı Cevat Çobanlı tarafından verilmiştir. En güçlü saldırı 18 Mart 1915’te yapılmıştır. Birleşik Donanma ağır kayıplara uğramış ve deniz harekatını bırakmak zorunda kalmıştır.