Oruç fidyesi nedir? İskatı savm nedir? Oruç fidyesi neden verilir?
Oruç Fidyesi, kişinin bazı mazeretler sebebi ile oruç ibadetini yerine getirememesi ve bu ibadet yerine maddi durumu yerinde olmayan kişilere belirli bir fidye ödemesi demektir. Çoğu zaman yaşlı olan ya da hastalık sebebiyle oruç tutamayan kişiler Oruç Fidyesi vermektedir. Oruç Fidyesi ve İskat Savm hakkındaki tüm detaylı bilgiler haberimizde yer almaktadır.
Oruç Fidyesi nedir?
Oruç tutmaya gücü olmayan kişiler, yaşlılar ve tedavisi bulunmayan hastalığa sahip olan kişiler, oruç tutmayar, ak, tutmadıkları gün boyunca bunun fidyesini öderler. Buna Oruç Fidyesi denmektedir. Bu fidyenin verilmesi gerektiği Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresinde;
‘ Oruç, Sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zor güç yetirenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa ( mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır’ şeklinde anlatılmıştır.
Oruç Fidyesi, maddi durumu iyi olmayan bir kişiyi bir gün doyurmak ya da bunun bedelini ona vermek demektir. Günümüzde o kişiye bu bedelin parasının verilmesi daha çok tercih edilmektedir.
Tutulmayan orucun fidyesi yaşarken verilmez ise, bu fidye miktarının verilmesi vasiyet edilir. Bırakılan mirasın 3te 1i bu fidyeyi ödemeye yetmiyorsa, mirasçı kişi bu miktarı ödemelidir. Bu onun için dini bir görev sayılmaktadır. Eğer böyle bir durum söz konusu değil ise mirasçıların fidyeyi teberru olarak ödemelidirler.
Birden fazla kişiye bu fidye verilebilir. Fakat bir kişiye verilen miktar bir kişinin bir günlük bedelinden az olmamalıdır. Yaşlı ve hasta olan kişiler oruç tutamayacakları için fidye ödeme cihetine gidilmiştir. Tutulmayan oruçların fidyesini veren kişi oruç tutacak duruma gelirse verilen fidye sadaka haline gelir. Tutulmayan oruçlar ise kaza edilmelidir. Fidye en kısa sürede verilmelidir. Fakat geciktirilirse de dini açıdan bir problem teşkil etmez. İleri düzeyde yaşlılık ve ağır hatalık dışında bulunan kişiler, hayız,nifas,yolculuk gibi nedenler ile oruçlarını tutmamazlık yaparlarsa onlar için fidye geçerli sayılmaz. Bu durumlarda orucun kazasının edilmesi gerekmektedir.
İskatı Savm nedir?
İskat bir kişinin sağlığında çeşitli nedenler ile kılamadığı namaz, tutamadığı oruç, kurban,adak,kefaret gibi dini gerekçelerin, ölümünden sonra fidye ödenerek düşürülmesi, kurtulması anlamına gelmektedir.
İskatı Savm ise sürekli mazeret sebebi ile tutulmayan oruçların fidyesi ödenmeden ya da geçici mazeretin ortadan kalkması durumunda oruçlar kaza edilmeden vefat edilirse, kişi öldükten sonra oruç fidyesi ödenmesi suretiyle borçların düşürülmesidir. Kur’an-ı Kerim’de bununla ilgili olarak ‘ Orucu zorlukla tutabilenler bir yoksul doyumu fidye öder’ denmektedir. Bu ayete göre oruca dayanamayan ya da mazereti bulunan, Ramazanda ve diğer vakitlerde oruç tutmaktan aciz olan kişilerin, her bir oruç günü için fidye ödemesi gerektiği belirtiliyor. İslam bilginlerine göre bu ayetteki oruç yerine fidye ödenmesi hükmüne illet olan niteliğin acizlik olduğu belirtilmiştir. Oruç ibadetini yerine getirmeyen ve kaza oruçlarını tutmadan vefat eden kişi, önceden bu durumu vasiyet etmelidir. Eğer ölen kişi bunu vasiyet etmişse, defin masrafları ve borçları çıkarıldıktan sonra, terekenin üçte birinden bu vasiyet yerine getirilir. Üçte ikisi ise varislerin hakkıdır. Bu konu ile ilgili bir vasiyet bulunmuyor ise, mirasçı olan kişiler bunu yerine getirmek zorunda değildir.